Çörek Otunun Faydaları

Kullanım alanının genişliği göz önüne alındığında, savunucuları onu şimdiye kadar keşfedilmiş en önemli tıbbi bitkilerden biri olarak görüyorlar. N. sativa’nın etkilerinden muhtemelen ana biyoaktif bileşiği olan timokinon sorumludur . Çörek otu tohumu akne için umut vaat ediyor.

Yeni bir çalışmaya göre, topikal jel formülasyonu içindeki Çörek otu tohumu özü, akne vulgaris için potansiyel bir tedavi olarak olumlu sonuçlar göstermiştir.
Çörek otu tohumlarının akne tedavisinde geleneksel ilaçlarda kullanıldığı Sri Lanka’da1 yapılan bir çalışmada, topikal jel formülasyonu içindeki Çörek otu tohumu ekstresi, akne vulgaris için potansiyel bir tedavi olarak umut vaat ediyor.
Araştırmacılar, Scientific World Journal’da yayınlanan çalışmalarının, akne vulgaris tedavisinde tohumları kullanarak “ticari ürünler geliştirme olasılığını” açtığını ve aynı zamanda geleneksel tıpta akne için bir çare olarak kullanımını “rasyonelleştirdiğini” söylüyorlar.

YENİ ARAŞTIRMA: Yağ aknede koruyucu bir rol oynayabilir
Ticari ilaçların aktif bileşenleri genellikle geleneksel tıpta uzun bir kullanım geçmişi olan bitkiler ve baharatlar gibi doğal bileşenlerden elde edilir. Nigella sativa L (çörek otu) baharatının tohumları yüzyıllardır çeşitli kültürlerde yanıklar, yaralar ve akne vulgaris gibi deri iltihabı durumları dahil olmak üzere çeşitli dermatolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.2 Sri Lanka’da tohumlar akne vulgaris, deri döküntüleri ve ilgili deri hastalıklarını tedavi etmek için kullanılan çeşitli topikal geleneksel ilaç formülasyonlarında bulunmaktadır.

Çörek otu tohumlarının etkinliğine dair birçok anekdot bildirilmiş olsa da, bu etkileri doğrulamak için sınırlı bilimsel araştırma yapılmıştır. Bu nedenle Sri Lanka’daki araştırmacılar N. sativa içeren topikal kozmesötik formülasyon geliştirmiş ve bu formülasyonların akneye neden olan bakterilere karşı antibakteriyel aktivitesini değerlendirmiştir.

Kurutulmuş N. sativa tohumları bir çalkalayıcıda 24 saat boyunca etil asetat içinde bekletildi ve çözücüler, geleneksel ilaçlarda kullanılan güçlere dayalı olarak farklı güçlerde üç topikal jel formülasyonu hazırlamak için kullanılan bir ekstrakt oluşturmak üzere döner bir buharlaştırıcı kullanılarak buharlaştırıldı.

Jel, N. sativa’daki doğal tahriş edici özelliği azaltmak için bir yumuşatıcı ve nemlendirici olan setil alkolün yanı sıra yüz cildinde bulunan fazla sebumun emilmesi için dolgunlaştırıcı toprak içeriyordu . Formülasyonu ekşimeye karşı stabilize etmek ve sonuç olarak ürünün estetik çekiciliğini ve jelin suyla yıkanabilirliğini arttırmak için EDTA ile birlikte koruyucu olarak fenoksietanol dahil edilmiştir. Araştırmacılar, “gülsuyunun anti-enflamatuar gücü sayesinde eritem, dermatit ve egzamayı azaltırken pH’ı korumaya yardımcı olabileceği varsayıldığından” araç olarak gülsuyunun kullanıldığını belirtiyor. Formülasyonların pH değeri 5-6 idi ve cildin optimum pH değeri 5.5’tir.
Akne vulgaris, Cutibacterium acnes (eski adıyla Propionibacterium acnes), Staphylococcus aureus ve Staphylococcus epidermidis gibi bakteri türlerinin aktivitesiyle tetiklenir ve bu mikroorganizmalar arasında antibiyotiklere karşı artan direnç, yeni tedavi yaklaşımları arama çabalarına yol açmıştır.
Antibakteriyel aktivitelerini belirlemek için, üç jel formülasyonu (%5, %10 ve %15 N. sativa ekstresi) metanolde çözülmüş ve S. aureus ve C. acnes ile aşılanmış agar plakaları üzerindeki kuyucuklara yerleştirilmiştir. Jel baz ve metanol ile birlikte sentetik bir ticari antiakne jeli kontrol olarak kullanılmıştır (sırasıyla pozitif ve negatif). Ticari akne önleyici jel aktif bileşenler olarak sülfür, izopropil metilfenol, stearil glisiretinat, E vitamini ve B6 vitamini içermekteydi.